Doç. Dr. Muhammed ÜÇÜNCÜ
pankreas

Pankreas Kanserleri

PANKREAS KANSERİ 

Pankreas, karın en arka bölümünde yerleşmiş, yaklaşık 15 cm uzunluğunda, mide, onikiparmak bağırsağı (duodenum) ve kalın bağırsakla (kolon) ön yüzü tümüyle kapatılmış bir organdır. Birçok önemli görevi olmakla birlikte, alınan gıdaların sindiriminde ve kan şekerinin dengede tutulmasında önemli rol oynamaktadır. 

Risk faktörleri

  • Şişmanlarda
  • Erkek cinsiyet
  • İleri Yaş
  • Sigara kullanımı

Şikayet: Genellikle geç bulgu verir. 

  • Kilo kaybı
  • Karın ağrısı
  • Sarılık
  • İştah kaybı
  • Bulantı-kusma
  • Halsizlik, yorgunluk
  • Sırt ağrısı

Tanı nasıl konur?

Hastalık sinsi belirtilerle ortaya çıktığı için tanı zor olabilir. Erken dönemde yakalanan hastalarda, en sık hekime başvuru anında bu hastalıktan hekimin şüphe etmesi ve buna yönelik araştırmalar yapması önemlidir.

Bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MR): BT ağız ve damar yolu ile kontrast ilaç verilerek çekildiğinde pankreas tümörleri hakkında çok önemli bilgiler verir. Yaklaşık %95 ve üzerinde tanı koydurucu özelliği vardır. MR görüntüleme aynı şekilde tümörün ayırıcı tanısında önemlidir. Bu iki inceleme gerektiğinde birlikte kullanılarak hastaya verilecek ameliyat kararı için doğru sonuçlara ulaşılmasını ve tümörün evrelemesinin doğru yapılmasını sağlarlar.

Tedavi:

Hastanın genel durumuna, tümörün yaygınlığına , yerleşimine ve büyüklüğüne bağlıdır. Hastanın yapılan değerlendirmeler sonucunda cerrah, onkolog, gastroenterolog ile birlikte karar vererek hastaya en uygun tedaviye karar verilmesi önemlidir. 

Hastalığın asıl tedavisi cerrahidir. Cerrahi uygulanamayacak hastalarda  uygulanacak kemoterapi ile birlikte, mevcut sarılığının düzeltilmesi, beslenme desteğinin sağlanması, ağrının azaltılması yoluyla yaşam konforunu düzeltmek amacıyla bazı girişimler uygulanabilir.

Pankreas Kanserinin Cerrahi Tedavisi (Whipple Ameliyatı) Oldukça uzun süreli, çok çeşitli organların çıkartıldığı ve yeniden devamlılığın sağlandığı bu ameliyat sırasında veya kısa süre sonrasında hastanın ölüm (mortalite) veya kanama olması, sindirim sisteminin devamlılığını sağlamak için yapılan dikişlerden kaçak olması (fistül) gibi kötü durumlarla (morbidite) karşılaşılabilmektedir. Dünyada kabul edilen ölüm oranı %5 ve altındaki orandır. Yine ameliyat sonrasında ortaya çıkan komplikasyonlar için dünyada kabul edilen oran %15-20’dir. Ülkemiz şartlarında bu oranlar %5-10 mortalite ve %20-25 morbidite oranlarıdır.