Doç. Dr. Muhammed ÜÇÜNCÜ

Meme Hastalıkları

MEME

Meme özel bir salgı bezidir. Salgı yapan kısımlar,bağ dokusu ve yağ dokusundan oluşur. Meme tıpkı rahim gibi kadın hormonları kontrolü altındadır.Kadınlarda memenin büyümesi bu hormonların erkeklerden daha fazla salgılanmasıdır.
Gebelik süresince bu kadın hormonları yükselmeye devam eder. Aynı zamanda Prolaktin denen emziren annede süt yapımını artıran hormon da artar. Fakat hamile kadında fazla olan kadın hormonları yüzünden hamileyken süt salgılanmaz. Ta ki bu hormonlar doğumla birlikte azalana kadar. Doğumla süt salgısı da başlar.

Memede Ağrı:

Mastalji adı verilir. İki tiptir. Kadın adet kanamasından bir süre önce başlayıp kanama başlayınca kaybolan Siklik Mastalji. Diğeri ise genelde 40 yaş üstünde görülen ve tek memede belli bir bölgeye lokalize ağrıdır. Buna da non siklik mastalji denir. Mastalji genellikle kanser ön bulgusu olarak kabul edilmez. Kendiliğinden büyük oranda geçer. Geçmeyen olgularda bazı hormon preparatları kullanılabilir.

Mastit

Meme dokusunun iltihaplanmasıdır. Genellikle emziren annelerde görülür. Sebep memenin başında çocuğun oluşturduğu travmadır. Emziren annelerde sık sık emzirme gerekirse süt sağılması, sıcak havlular ile masaj yapılabilir. ateş çıkması memede kitle ele gelmesi üzerine doktora başvurulması önerilir.

Meme Apsesi

En sık emzirme döneminde görülür. Geçmeyen ateş , memede ağrı şişlik,kızarıklık, memede ele kitle gelmesi başlıca şikayetlerdir. Ultrason ile tanısı konur. Boyutuna göre iğne ile boşaltma veya cerrahi ile boşaltma uygulanır.

Fibrokistik Hastalık

Memede kitlesel lezyonlarla birlikte ağrı olması ve tüm bu ağrıların ve hassasiyetin adet döngüsü ile alakalı olması şeklinde tanımlanan bir hastalıktır. Aslında bunlara hastalık yerine değişiklik demek daha doğrudur. En sık erişkin kadınlarda görülür. Bu şikayetleri olan hastalara ultrason ile kesin tanır konur. Doktorunuzun önerisi doğrultusunda takip önerilir.

Kist

En sık görülen meme patolojisidir. Boyutlarına göre tedavi seçeneği değişir. 2 cm üstü olan veya ağrıya neden olan kistlerde içini iğne ile boşaltmak uygulanabilir. Bu sadece hastanın ağrısını hafifletmek amacıyla yapılır. Düzensiz kenarlı kistlerde , kısa zamanda içini boşaltma tedavisine rağmen geri dönen kistlerde veya kistten alınan sıvının incelemesinde patoloji saptandığı zaman bu kistlerin cerrahi olarak eksizyonu düşünülebilir. Diğer türlü kistlerin doktorunuzun önerisi ile takip edilmesi önerilir.

Fibroadenom

Memenin en sık ikinci hastalığıdır. İç yapısı meme dokusuna benzediği için hormonlardan etkilenir. Süt salgılayabilir, adet döngüsünde büyüyüp küçülebilir. Hormonlardan etkilendiği için menopoz sonrası kadınlarda kaybolabilir. Ele gelen kitle şikayeti ile başvuran hastalarda ultrason ile tanı konur. Kesin Tanı için biopsi yapılması gerekir. 35 yaş altında ise izlenir. Çap artışı,duvar düzensizliği olura biyopsi yada çıkarılması düşünülür. 35 yaşından büyüklerde ise kanser ayrımı için çıkarılması önerilir.
Fibroadenomda kistte memenin dokusunun bir anomalisidir. kanser öncüsü bir lezyon değildir. Gene de bu tür hastalığı olanların doktor kontrolünde takibi uygundur.

Meme Başı akıntısı:

Ergenlik başlangıcı, gebeliğin son ayları, emzirme ilk aylarında akıntı olabilir. Bunun dışında kendiliğinden gelen akıntılar patolojiktir ve araştırılması gerekir. Tek memeden kendiliğinden gelen meme başı akıntısında kanser riski % 10 dur. Eğer akıntı kanlı ise bu risk 2 katına çıkar.
2 memeden olan akıntının en sık sebebi kanda prolaktin hormonunun yüksek olmasıdır. Prolaktin hormonu yüksek saptanırsa neren salgılandığının bulunması gerekir.
Kendiliğinden olan akıntının en sık nedeni duktal ektazi ve intraduktal papillomdur. Böyle olgularda uzman muayenesi ultrason ve mamogafik inceleme yapılması şarttır.

MEME RADYOLOJİK İNCELEME

Başlıca 2 araç vardır. Ultrason ve Mammografi
Ultrason: Meme kanser tanısında primer yöntem değildir. Mammografiye yardımcıdır. İyi huylu sık rastlanan lezyonlar ve bu lezyonların takibi için şarttır. En sık endikasyonu memede saptanan lezyonların solid kistik ayrımı içindir. Genç kadınlarda meme dokusu daha yoğundur. Bu yüzden mamaografi yerine ultrason kullanılmalıdır.
Mammografi: Endikasyonları:
Ele gelen kitlesi olan 40 yaş üstü kadınlar
Kendiliğinden meme başı akıntı olan 40 yaş üstü kadınlar
Kanserle ilgili deri bulguları olan 40 yaş üstü kadınlar
Meme kanseri olan hastada başka odakların ve karşı memenin değerlendirilmesi
Meme koruyucu cerrahi uygulanan hastaların ameliyat sonrası takibi
40 yaş üstü kadınların rutin meme kanseri taramalarında

Diğer kullanılan yöntemlerin başında MR gelmektedir. Her hastaya MR gerekmektedir. MR ileri bir inceleme olduğu için hangi hastaya ne zaman gerektiğine hekim karar vermelidir.

MEME KANSERİ

Kadın kanserlerinin 1/3′ ünü oluşturmaktadır. Akciğer kanserinden sonra kadınlarda kansere bağlı ölümün en sık 2. nedenidir. 40-45 yaş arası kadınların en sık ölüm nedenidir. Ülkemizde de meme kanseri görülme sıklığı olarak % 24 ile ilk sıradadır. 1 yıl içinde yaklaşık 17000 meme kanseri tanısı konmuştur.
Meme kanseri sıklığı son yıllarda artmakta ve görülme yaşı da düşmektedir.
Risk faktörleri:

    • Adet döngüsü sayısı artması(Erken adet görülmesi, geç menopoz,Doğum yapmamak) riski arttırır.
    • Emzirme dönemi uzunluğu ve egzersiz riski azaltır.
    • Doğum yapmak riski azaltır ancak ilk doğumu geç yaşta yapmak riski arttırır.
    • Obezite riski arttırır.
    • İleri yaş riski arttırır (Özellikle 45-55 yaş)
    • Alkol alımı riski arttırır.
    • Ailede meme kanseri öyküsü
    • Biopsilerde saptanan lezyonların karakteri riski arttırabilir

Tarama Programları:
Meme kanser taraması 3 yolla yapılır.

  1. Kendi kendine Meme Muayenesi: Adet görmeye başlayan her kadının yapması önemlidir. Özellikle ayda bir banyodayken yapması önerilir.
  2. Hekim Muayenesi : 20 40 yaş arasında her 3 yılda bir, 40 yaşından sonra her yıl yaptırması önerilir.
  3. Mamaografi: Tarama amaçlı ne zaman çekileceği tartışmalıdır. Amerika da 40 yaşından sonra her yıl bir kere yaptırması önerilmektedir.Taramada ultrasonun yeri yoktur. Hekim isterse veya mammografide görülen kitlelerin ayrımı için yapılabilir.

Şikayet:
En sık rastlanan şikayet ele kitle gelmesidir. Ağrı neredeyse hiç görülmez. Ağrı görülen olgular genellikle ileri evre meme kanserli olgulardır. Meme başı akıntısı, memede şekil değişikliği diğer önemli şikayetlerdir.
Tanı Nasıl Konur:
Bu gibi şikayetleri olanlar hiç beklemeden hekime başvurmalıdır. Hekim muayenesine genellikle USG ve Mammografi eklenir. Gerekirse MR eklenebilir. Kesin tanı için biyopsi yapılmalıdır. Ultrason eşliğinde yapılabileceği gibi kitle elle palpe edilerek de biyopsi alınabilir. Tanı konduktan sonra hastalığın yayılımına bakılır.
Evre 1 de 5 yıllık sağ kalım % 94
Evre 2 de 5 yıllık sağ kalım % 80
Evre 3 de 5 yıllık sağ kalım % 50
Evre 4 de 5 Yıllık sağ kalım ise % 18 olmaktadır.
Tedavi:
Hastanın durumuna göre önce ameliyat sonrasında ilaç ve ışın tedavisi eklenebilir. Bazı hastalarda ise ışın ve ilaç tedavisi ameliyat öncesine alınabilir. Buna hekim karar vermektedir. Ameliyat için ise hastalığın derecesine ve hastanın istekleri dikkate alınarak memenin hepsinin alınması veya hastalıklı kısmın çıkarılması tercih edilebilir. Hekim hasta buna beraber karar vermelidir.
Kanser tedavisinin ne olacağına karar vermede en önemli aşama koltuk altına hastalığın yayılıp yayılmadığıdır. Koltuk altında elle muayenede kitle gelmese de ameliyat sırasında alınan örneklerle koltuk altının patolojik olarak incelenmesi önemlidir.